Giriş
Türkiye'de kurumlar vergisi, şirketlerin elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanır. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, kurumlar vergisinin uygulanmasına ilişkin temel esasları düzenler. Aynı zamanda, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu da belirli koşulları sağlayan ve teknokentlerde faaliyet gösteren şirketlere vergi istisnası sağlamaktadır. Bu iki kanunun bir araya gelmesi, özellikle yazılım faaliyetlerini yürüten şirketler için önemli vergisel avantajları ortaya çıkarmıştır.
Safi Kurum Kazancının Hesaplanması ve İstisna
Kurumlar Vergisi Kanununun 6. maddesi, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden kurumlar vergisinin hesaplanacağını belirtmektedir. Safi kurum kazancının tespitinde ise, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hükümleri uygulanır. Bu durum, ticari kazancın tespitinde tahakkuk esası ve dönemsellik ilkelerinin geçerli olduğu anlamına gelmektedir.
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun geçici 2. maddesi ise, belirli koşulları sağlayan şirketlerin, Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde yürüttükleri belirli faaliyetlerden elde ettikleri kazançları gelir ve kurumlar vergisinden istisna tutmaktadır. Ancak, bu istisna kazancın ve masrafların ayrı ayrı izlenmesi, istisna kapsamında olan faaliyetlerin diğer faaliyetlerle ilişkilendirilmemesi ve kayıtların bu ayrımı sağlayacak şekilde tutulması gerekmektedir.
Yazılım Faaliyetlerinin Vergilendirilmesi
Yazılım faaliyetleri, günümüzde birçok şirket için önemli bir gelir kaynağı haline gelmiştir. Ancak bu faaliyetlerin vergilendirilmesi, bazı özel durumları da beraberinde getirir. Özellikle sipariş usulüne göre yapılan yazılım işleri ve gayrimaddi hakların satılması veya devri gibi durumlar büyük dikkat gerektirir.
Sipariş usulüne göre yapılan yazılım işlerinde, alınan avansların gelir yazılmaması ve harcamaların aktifleştirilerek kaydedilmesi gerekmektedir. Yazılımın tamamlanıp teslim edildiği dönemde ise, hasılatın ve masrafların ilişkilendirilmesi, böylece gelirin tahakkuk ettirilmesi gerekir. Proje ilerledikçe yazılım paketlerinin ayrı ayrı teslim edilmesi halinde ise, her bir teslimde gelirin tespit edilmesi ve ilgili dönem kazancına eklenmesi uygun olacaktır.
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun istisna hükümleri çerçevesinde ise, bu istisnadan faydalanabilmek için belirli şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Kazanç, istisna kapsamına giren faaliyetlerden elde edilen hasılattan, gider ve maliyet unsurlarının düşülmesiyle bulunur. Ancak, bu kazancın diğer faaliyetlerle karıştırılmaması ve kayıtların ayrı şekilde tutulması gerekmektedir.
Sonuç
Yazılım faaliyetleri, hem ticari kazancın tespiti hem de vergilendirilmesi açısından özel durumları beraberinde getiren bir alanda yer alır. Özellikle Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun sağladığı vergi istisnasının doğru bir şekilde uygulanması ve kayıtların ayrı ayrı tutulması büyük önem taşır. Şirketlerin vergi danışmanlarıyla sıkı bir işbirliği yaparak, bu özel durumları dikkate alan bir vergi stratejisi oluşturmaları büyük önem arz eder.